YARGITAY CEZA GENEL KURULU’NUN ‘’İÇTİHAT METNİ’’ NİTELİĞİNDE KARARI!

SANIK HAKKINDA KESİN VE İNANDIRICI DELİLLER OLMADAN MAHKUMİYET KARARI VERİLEMEZ!

GEBZE CEZA AVUKATI NESİBE BARAN

         Ceza hukuku suç ve ceza kavramlarını inceleyen bir hukuk dalıdır. Ceza yargılaması gerek soruşturma evresi gerekse de kovuşturma evresi ele alındığı zaman avukat yardımına en çok ihtiyaç duyulan alandır ve bu konuda ceza yargılamasının soruşturma evresinde şüpheli ya da müşteki olmanın kovuşturma evresinde ise sanık ya da katılan olarak yer almanın bir önemi yoktur. Her iki tarafın da iyi bir savunmaya ihtiyacı vardır çünkü yapılan yargılama neticesinde sanık açısından kişinin bundan sonraki hayatını maddi-manevi olarak önemli ölçüde etkileyecek bir karar verilmektedir, katılan açısından ise verilen kararın mağduriyetini giderebilecek ölçüde olması önemlidir. İşte tam da bu noktada kamu davasında sanık sıfatıyla yer alan kişi/kişiler için üzerine isnat edilen eylemi gerçekleştirdiğine yönelik somut, kesin ve inandırıcı deliller olmadan mahkumiyet kararı verilmemesi gerekmektedir. Fakat uygulamada her zaman aynı şeffaflıkta, adil kararlar verilememektedir.

          Ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden biri olan ve masumiyet karinesinin bir uzantısı olan “in dubioproreo” (şüpheden sanık yararlanır) ilkesiihlal edildiği zaman büyük mağduriyetler yaşanmaktadır. Hayatın olağan akışı içerisinde de üzerine isnat edilen eylemi gerçekleştirdiği somut, kesin ve inandırıcı delillerle ispat edilemeyen bir kişinin ‘’suçlu’’ konumunda olması, toplumdan dışlanması kabul edilemez bir durumdur. Kaldı ki ceza yargılaması sonucunda kesin ve inandırıcı delillerle üzerine isnat edilen suçu işlediği ispatlanamayan kişinin hürriyeti bağlayıcı ceza alması hem hukuka aykırılık teşkil eder hem de kişi hayatında onulmaz tahribata yol açar.

         Masumiyet karinesi gereğince suçu ispatlanana kadar herkes masumdur. Üzerine isnat edilen eylemin ise her türlü şüpheden uzak olarak somut, kesin ve inandırıcı delillerle ispatlanması gerekmektedir. Bu noktada bir kişinin suçu işlediği çok yüksek ihtimal bile olsa somut verilerle bu şüphe desteklenmediği sürece mahkumiyetinekarar verilemez fakat dediğimiz gibi uygulamada bazı adli hatalar olabilmektedir. Yargıtay bu konuda ‘’içtihat metni’’ niteliğinde bir karara imza attı.